29 Ekim Cumhuriyet Bayramı İlimizde coşku içerisinde kutlandı.

Cumhuriyet Meydanında düzenlenen törende, Tokat Valiliği tarafından Türk Bayrağı tören alanında bulunan öğrenci ve vatandaşlara Vali Cevdet Can, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Adnan Arslan ve Belediye Başkanı Av. Eyüp Eroğlu tarafından dağıtıldı. 

Vali Cevdet Can, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Adnan Arslan ve Belediye Başkanı Av.Eyüp Eroğlu askeri birlikleri, emniyet teşkilatını, halkı, Sporcularımızı ve öğrencileri selamladılar.

Vali Cevdet Can, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Adnan Arslan ve Belediye Başkanı Av. Eyüp Eroğlu’nun protokoldeki yerlerini almalarının ardından Saygı Duruşuna müteakip bando eşliğinde İstiklal Marşımız okundu. İstiklal Marşımızın okunmasının ardından Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın gönderdiği “Cumhuriyet Bayramı Mesajı” okundu.

Daha sonra kürsüye çıkan Vali Can, günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Vali Can konuşmasında şunları kaydetti:

 Aziz Tokatlılar, Sevgili Gençler!

Bugün büyük milletimizin tarihteki en parlak başarılarından biri olan Cumhuriyetimizin 92.yılı, Türk Milletinin en büyük bayramı hepinize kutlu olsun. Bu büyük günde Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Önder Atatürk’ü, onun kahraman silah arkadaşlarına ve kanlarıyla bu toprakları vatan yapan şehitlerimizi, gazilerimizi sonsuz minnet, şükran ve rahmetle anıyoruz.

 Bugün, Cumhuriyetimizin 92. yılını sevinç ve gururla idrak etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Dünyanın pek çok ülkesinin mutlakıyetle idare edildiği bir dönemde, Büyük Atatürk tarafından, gelecek çok iyi görülerek en adil idare şekli olarak bilinen Cumhuriyet idaresine layık görülmemiz sebebiyle sevincimiz, gururumuz bir kat daha artmıştır.

 Cumhuriyet her yönüyle çağdaş bir Türkiye yaratmak için Ulu Önder Atatürk tarafından seçilmiş bir yol, bir sistemdir. Türkiye Cumhuriyeti bir günde yaratılmış seçilmiş bir sistem olmayıp tüm Türk milletinin kanı ile canı ile gelenekleri, inançları, düşünce ve milli tarihi ile oluşmuş bir yüce devlettir.

 Birinci dünya savaşında uğradığımız acı ve haksız saldırılarla vatanımızın elimizden alındığı o kara günlerde misakı milli hudutları olarak çizilen yurdumuzu düşmanlardan kurtarmada Ulu Önder Atatürk liderliğinde tam bir inanç ve amaç birliği sağlayan, bütünleşen, ordulaşan milletimiz, Atatürk'ün "Yurdun Bütünlüğü, Milletin Bağımsızlığı tehlikededir. 

Milletin bağımsızlığını yine milletin kesin kararı ve direnişi kurtaracaktır" sözünü kendisine şiar edinerek amacına yüz binleri şehit vererek ulaşmış ve tüm dünyaya Türk milletinin, vatanının hiçbir zaman parçalanamayacağını, bölünemeyeceğini, esir edilemeyeceğini duyurmuştur. Bu inançla yola çıkan milletimiz Atatürk' ün "Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir." sözünü kendisine rehber edinerek kendi yönetimini, Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuştur.

 Atatürk'ün getirdiği bu rejim Türk milletini uzun bir uykudan uyandırış, çetin bir çabaya itiş hareketidir. Milletin her ferdini, sınıf, dil, din ve mezhep ayrımı gözetmeksizin ortak bir görev ve sorumluluğa çağırmıştır. Bu rejimi ebediyen yaşatmak, geçmişe ve geleceğe karşı; namus, şeref ve insanlık borcumuzdur. Bütün milletimizin bu inanç ve iman içinde olduğundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. 

Atalarımızdan aldığımız bu ruhu gelecek kuşaklara aktarmak da namus borcumuzdur.
Savaş alanlarında kanımız canımız pahasına elde ettiğimiz hürriyet ve bağımsızlığı korumanın ve sürdürmenin ve önemli adımının ekonomik bağımsızlığı da sağlamak olduğunu çok önceden gören ulu önder, bunu çeşitli vesilelerle açıklamış ve ekonomik kalkınmayı gerçekleştirmeye yönelik büyük adımlar atmıştır.
 
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğundan bugüne hızla kalkınarak; gelişmiş ülkeler arasındaki yerini almış ve gelişmesini devam ettirmektedir. Bizim bu denli gelişmemizi kıskanan iç ve dış düşmanlarımız devamlı olarak ülkemizde huzursuzluk çıkartarak gelişmemize engel olmaya çalışmışlar ve bu gaye için şimdi de maşa olarak terör örgütlerini kullanmaktadırlar.
 
Haklı hiçbir gayesi ve hedefi olmayan ve olamayacak olan bu terör örgütleri sadece masum ve savunmasız vatandaşlarımızı katledip, ekonomik yatırımları da yakıp yıkarak gelişmemizi engellemeye ve huzurumuzu bozmaya çalışmaktadır. Bunların yegâne gayesi misakı milli ile çizilmiş Türk vatanını bölüp parçalamak, kardeşi kardeşe düşürerek düşmanlarımıza hizmet etmektir. Ne yazıktır ki bunlara içimizde az da olsa destek veren hainler bulunmaktadır.
 
Bizim ecdadımız sahip olduğu yüksek ahlaka ve bundan aldığı ilhamla, toplumsal huzuru ve barışı baskı zorlama ile değil fertlerin hür iradesine ve toplumun ortak aklına saygı göstererek sağlamışlardır. Kurduğu şehirlerde ve medeniyetlerde günümüz toplumlarına örnek olacak şekilde çok sesliliği, çoğulculuğu geliştirmiş, farklı inanış ve düşünceleri barış içinde bir arada yaşatmıştır. Bunun açık örnekleri Kudüs’te, İstanbul’da, Antakya’da, Mardin’de, Diyarbakır’da, Van’da ve başka pek çok şehirde görmek mümkündür.
 
Geçtiğimiz asrın başlarında itibaren ülkemiz büyük acılar çekti; bir kısmı uzun yıllar işgal ve sömürü altında yaşadı… Bizim ülkemiz de aynı tehlikenin kenarında döndü, Allah’ın Lütfu ve bu milletin kahramanlığı sayesinde ülkemiz bağımsızlığını korudu.
 
Kurtuluş savaşında “imkânsız” denileni başardık. Dünyanın, “Artık Her Şey Bitti” dediği noktada bu millet, kendisine inanan ve güvenen yürekli kumandanları ile Türk Milleti vatanını kurtardı, bağımsızlığını korudu ve kutsal değerlerini çiğnetmedi.
 
Sonra milletimizin, bu büyük zaferinin kumandanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk etrafında, cumhurun yani milletin iradesine saygı sisteminin temeline koyan bir yönetim şeklini benimsedi. Bunun adı Cumhuriyet’ tir. Bu büyük kararın 92.yılını idrak ediyoruz.
 
Bu coğrafyada bizler asırlarca karşılıklı sevgi saygı birlik ve dirlik içinde yaşadık. Ancak, son günlerde ülkemizde terör örgütünün hain saldırılarının tırmanışına geçmesi ve bunun sonucu akan şehit kanları her ferdiyle bütün milletimizi derinden üzmüştür. Bu saldırıların milletimizin birlik ve beraberliğini, ülkemizin bütünlüğünü hedef aldığı ve bizi birbirimize düşürmeyi amaçladığı aşikârdır. 

Millet olarak bu tuzağa düşmeyeceğiz. Haklı tepkilerimizi gösterirken bu ülkede asırlardır bin bir emekle kurduğumuz ve koruduğumuz kardeşlik bağlarımızı ve birlik ruhumuzu zayıflatacak tutum ve davranışlardan da kesinlikle kaçınacağız. Bu vesileyle vatanımız ve kutsal değerlerimiz uğruna hayatlarını feda etmiş şehitlerimizi, bu günkü özgür ülkeyi bize armağan ederek bu dünyadan ayrılan bütün geçmişlerimizi rahmetle anıyor; bağımsızlığımızı, dirliğimizi, birliğimizi koruyanlara şükranlarımızı saygılarımızı sunuyoruz.
 
Değerli Tokatlılar;

Hiçbirinizin zerre kadar şüphesi olmasın ki bu hainler hak ettikleri tokadı en ağır şekilde yemişlerdir. İstiklal harbini kanlarıyla, canlarıyla kazanan bu milletin birlik ve beraberliğini kimse bozamaz.
Muhterem Şehit Ana ve Babaları;
 
Burada en şerefli vazife sizlere düşmüştür. Devlet, güvenlik güçleri ile bu hainlere gereken cevabı verirken, onların en büyük yardımcısı olan Türk Milletinin bir ferdi olarak sizler de oğullarınızı şehit verdiniz. Ne mutlu bu yolda şehit veren ana babalara. Hepinizin ellerinden öpüyorum.
 
Gençler;

Büyük Atatürk Cumhuriyeti sizlere emanet etmiştir. Size hitabında eşsiz bir ileri görüşlülükle görevinizi belirtmiş, sizleri karşılaşacağınız tehdit ve tehlikelere karşı uyarmıştır. Bu uyarıları dikkate alarak düşmanlarımıza uşaklık maşalık yapmak manasına gelecek her türlü bölücü zararlı düşünce ve anlayışın karşısında olacaksınız.
 
Ülkelerin ekonomik, siyasal ve sosyal çıkarları uğruna birbirlerine karşı amansız bir mücadelenin sürüp gittiği bir dünyada yaşıyoruz. Memleketimiz de şüphesiz bütün bunların etkisinin dışında değildir. Aksine coğrafik ve jeopolitik konumu nedeniyle bahsini ettiğim mücadelede açık ve gizli, türlü oyun ve tertiplerin tezgâhlandığı çok hassas bir bölgenin içindedir diğer taraftan, Türkiye’nin her alanda güçlü olmasını istemeyenler vardır ve her zaman olmuştur. Bu gerçeği daima göz önünde bulundurarak düşmanlarımıza asla kötü amaçlarını uygulama ortam ve fırsatını vermemeliyiz.
 
Milli ve manevi değerlerine bağlı dürüst, çalışkan ve azimli insanlar olarak ülkemizi çağdaş devletler seviyesinin üzerine çıkaracak çalışmalar içinde yerini alacaksınız. Yüce Türk Milletine hizmetkarlık, en büyük idealiniz olacaktır. Çünkü vatan sevgisi vatana hizmetle ölçülür.
 
Gençler, sizlere her zaman çok güvenen Mustafa Kemal Atatürk’ün şu sözlerini hatırlatmak istiyorum:
 
“Gençler, cesaretimizi destekleyen ve sürdüren sizsiniz”
“Siz almakta olduğunuz terbiye ve bilgi ile insanlık meziyetinin, vatan sevgisinin, fikir hürriyetinin, en kıymetli timsali olacaksınız.”
“Ey yükselen nesil: İstikbal sizindir Cumhuriyeti biz kurduk, onu yüceltecek ve yaşatacak sizsiniz.”
 
Sevgili Gençler;

Dönüp bir bak o şanlı maziye!
Gördüğün, seni bekleyen gelecektir.
Yeter ki, yeniden büyük düşün.
Ne yokluk, ne imkansızlık tanıdın;
Çanakkale’de Anafartalar’da Dumlupınar’da
Destan yazan o yüksek ruhun varisi, sensin
İstiklal meşalesini yakan o ruh, o şuurdur.
Dönüp bir bak geçmişe!
Her alanda değişen, kalkınan bir Türkiye
Gördüklerin aynıyla gerçektir.
Daha neler, neler göreceksin.

Hepsi büyük düşünenlerin eseri. Hepsinde yüce milletimizin, şehitlerimizin, gazilerimizin imzası var.
 
Muhterem Tokatlılar;

Bütün bunların ışığında Cumhuriyetimizi kuran nesli iyi tanımalıyız. Onlar; idealleri öldürülen bir milletin önce zihnen sonra da cismen küçüleceğini biliyorlardı. Bu sebeple şahsi ideallerinin değil, milli mefkurelerinin peşinde koştular.
 
Onların lügatlerinde Kuva-yi Milliye ruhunda köşe dönmek, vebal almak, vatandaşa hor bakmak yoktu. Gönül almak, gönle girmek, dua almak, şan şeref almak vardı.
Onlar; şerefle kaybedilen davanın üzüntüsü bir gün sürer, şerefsizce kazanılan makam ve mevkinin zilleti bir ömür devam eder diyen Koçyiğitlerdi.
 
Aziz Vatandaşlarım;

Ve bugün
Söz sende, karar senin!
Hep önde olmak için, hep başarmak için
Türkiye Cumhuriyeti için, TOKAT için
O büyük nesil, o büyük Koçyiğitler, Aziz Atalarımız gibi yine BÜYÜK DÜŞÜN.
 
Sevgili Tokatlılar;

Bugünlerde bir daha bütün dünyaya karşı bin yıldır yaşadığımız ay yıldızlı al bayrak altında binlerce yıl daha bir ve beraber yaşamaya, birliğimizi muhafaza etmeye kararlı bir büyük Türk Milletiyiz diye haykırmalıyız.

Eğil şu güzellik karşısında eğil,
Binlerce yıllık vatanı görmez misin?
Dava sadece vatanı sevmek değil,
Uğruna binlerce kez ölmez misin?
İşte bu inançla; bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız.
Tek millet, tek bayrak, tek vatan ve tek devlet olmanın gururunu yaşayacağız.
 
Aziz Tokatlılar;

Cumhuriyetimizin 92. Yılında, bu güzel vatanı Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkarma gayreti içinde olanlara ne mutlu.

Ne mutlu bu millete, bu devleti kutsal sayanlara, millete hizmetkar olanlara, bu yolda hiç yorulmadan koşanlara.

Ne mutlu her zaman birlik ve beraberliğimizi koruyanlara.

Aziz Ecdadım! Sana söz verdiğimiz gibi koşarak öğrendik biz yürümeyi, koşarak yücelteceğiz bu büyük emanetini;

Doğum günün kutlu olsun Türkiye Cumhuriyeti!
Ne Mutlu Türküm Diyene!

El ele, gönül gönüle, daha güzel günlere. Geleceğimiz hep böyle coşkularla dolu olsun. En büyük bayramınız kutlu olsun. Hepinizi Yüce Türk Milletini, bu büyük günde en içten saygılarımla, sevgilerimle selamlıyorum” dedi.
 
Vali Cevdet Can, konuşmasının sonunda, Bedirhan Gökçe’nin “Elif Olmak, Mehmet Olmak” isimli şiirini okudu;
 
Elif olmak, Mehmet olmak...
“Önce Elif olmak Mehmet olmaktır mesele
Elif gibi dümdüz Mehmet gibi şahan
Sonra bir kadın, bir erkek ve sonra vatan
Dalgalanan bayrağın gölgesinde bir olmaktır mesele
Birlik olmak hiç hayıflanmadan
Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın şiirinde Elif olmaktır
Mustafa Kemal’in kağnısını yürüten
Mehmet olmaktır;
Vatanın bağrında sıra dağlar gibi yükselen
Arif Nihat’ın şiirinde bayrak olmaktır
Nereye dikilmek istiyorsa oraya dikilen
Nazım Hikmet’in davetinde
Dörtnala gelip uzak Asya’dan ve
Akdeniz’e bir kısrak başı gibi uzanan
Necip Fazıl’ın büyük Doğu’sudur bu vatan
Memleket istemektir Cahit Sıtkı gibi
Kardeş kavgasına bir nihayet olan
Türkü, kürdü, çerkezi, arabıyla
Aynı al bayrağın alına dedesinin kanı bulanan
Bizimdir Beytüşşebap kör tuzla Çemişkezek
Anadolu sadece İstanbul İzmir değil diyen
Yavuz Bülent’in dilinde dedem korkut şafağıdır
Selahattin Eyyubilerin kılıcından
Koca Akif’in Çanakkale’sine damla damla dökülen
Vur şanlı silahınla gönül mülkü düzelsin
Sen öldürüyorken de vururken de güzelsiz
Nihal Atsız’ın geri gelen mektubunda aşktır bu vatan
Oy sevmişem ben seni diyen
Ahmet Arif’in Havar’ında bir sevdadır bu vatan
Elif dergahında mim kapısında seni istemektir ille de seni
Aşık Sefai’nin şiirinde ille de sen olmaktır bu vatan
Evet bir Elif bir Mehmet olmaktır bu vatan
Mustafa Kemal’in kağnısı yıkılıp kaldığında
Elif olmaktır mesele kocabaşın yerine kendini koşan
Mehmet’in cephede yüreği yandığında
Bir yudum su olmaktır vatan
O suyu elinin tersiyle iterek bakışları ile şehadete uzanan
Kınalı Alileri yetiştiren ana olmaktır Elif
Erzurum tabyalarında Nene Hatun olmaktır
Kazma kürek demeden ne bulduysa çağlayan
Bazen 275 kiloluk mermiyi kaldıran Koca Seyittir Mehmet olmak
Anafartalar’da her biri tek başına bir tarih yazan
Anadolu ana dolmuşsa eğer Elif’tendir
Bayraklar bayrak olmuş
Sancaklar sancak olup düşmemişse eğer o da Mehmet’tendir
19 Mayısları, 30 Ağustosları, 29 Ekimleri bayram yapan
Bayramının adını hürriyet ve zafer koyan
Bayramı bayraklaştırarak dalgalandırmaktır toprakları vatan kılan
Buyurun o zaman…
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal
Ebediyen sana yok ırkıma yok izmihlal
Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet
Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklal…”

Vali Can’ın konuşmasının ardından Ortaokullar ve Ortaöğretim Okulları arasında yapılan Şiir Okuma Yarışmasında birinci ve ikinci olan öğrenciler tarafından şiirler okundu. Tokat Belediyesi İtfaiye Müdürlüğü personelinin gerçekleştirdiği gösterinin ardından Ortaokul ve Ortaöğretim Okulları arasında yapılan Cumhuriyet konulu Şiir Okuma Yarışmasında, Cumhuriyet Kupası Atletizm Yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.

 Tören; Tokat Belediye Bandosunun çaldığı marşlar eşliğinde Bayrak Flama Grubu, İl Müdürlüğümüz Sporcularının, İl Emniyet Müdürlüğünün, Askeri Birliklerin, Okulların ve özel spor kulüplerinin tören geçişlerini vatandaşlar alkışlayarak izledi. 

Garnizon Komutanlığı Askeri Birlik Kolu, Gazilerimiz ve Şehit Yakınlarımız, Yaya Yürüyüş Kolu ve Türk Chopper Kulübü üyelerin tören geçişi ile sona erdi.